CUMA RÜZGARI (ePub)

"Ey iman edenler! Allah'a karsi gelmekten sakinin ve sadiklarla beraber olun." (Tevbe, 9/119.)

Halk arasinda enbiya, evliya, pir, eren gibi isimlerle de nitelendirilmeye çalisilan Allah dostlarina herkesin ihtiyaci vardir. Insan, hayvan, bitki, doga, canli ya da cansiz her sey yakinlarinda bulunan Allah dostlarindan dolayli ya da direkt olarak fayda görür. Bu faydanin çogu zaman farkinda olunmasa da, dikkat etmeye çalismak ve bu farkindaligi arttirmak önemlidir. Çünkü hayat bir denge üzerine kurulmustur. Âdetullah üzere de yaraticinin kurdugu bu dengelerde dostlarinin etkisi büyüktür.

Bu bilincin idrakinin kalbimde gelismesiyle, Allah dostlarinin hayatlarini incelemeye, arastirmaya, okumaya, türbelerini - yasiyorlarsa kendilerini ziyarete, eserlerini okumaya olan ilgim giderek artti.

Belki bu ilgi daha çocukluk dönemimde bir gazetenin kuponla dagittigi Allah dostlarinin hayatlari ile ilgili teyp kasetlerini farkinda olmadigim bir bilinçle sürekli dinledigim dönemlerde bahsedilmis bir nimetti. Yani daha o dönemlerden aslinda sayisini hatirlayamadigim kadar çok Allah dostu ile etkilesimim baslamisti.

Fark etmeye baslamistim ki, her etkilesim bir alis veristi. Yani bir Allah dostunu ziyaret, düsünmek, kitabini okumak beni bir nevi kendilerinin talebesi yapiyordu. Adi üzerinde talip yapiyordu. Bu talep de ister istemez kalbi herkesin sahibine yönlendiriyordu. Allah dostlarini ziyaret etmek manen haz veriyordu.

Belki bu ilginin ve haz almanin bir neticesi olacak ki; Allah dostlarinin hayatlarini arastiracak, bu konuda çalismalar üretebilecek, tüm bilgi birikimi ve çalismalari cografi bilgi sistemleri altyapisina sahip bir veri tabaninda arsivleyebilecek ve bu arsiv ve çalismalari uluslararasi arenada duyurabilecek bir platforma olan ihtiyaç gönlüme düstü.

Bunun üzerine bazi dostlarimla konu üzerinde istisarelerde bulunup onlarin fikirlerinden de istifade ederek bahsi geçen platformu kurmaya karar verdik.

Resmî islemlere baslamadan önce sira isim bulmaya gelmisti.

Isim konusunda farkli görüsler ortaya atilmissa da, entelektüel ve uluslararasi düzeyde temsil kabiliyeti olacak bir isim ne yazik ki bulunamamisti.

Bunun üzerine zaten ara sira sohbetlerine katildigimiz bir evliyanin usulünden faydalanmak kalbimize geldi.

Aranan bulunmustu. Kurulacak sivil platformun adi "CUMA AGACI" olacakti.

Buradan yola çikarak, Cuma Agaci'ni ve bu kültürün altyapisini nasil ifade ederiz diye düsünmeye basladik. Bir makale yazilmaliydi. Ya da bir köse yazisi...

Denedik, olmadi. Elimize kalemi aldigimizda hiçbir sey çikmadi.

Bir pazartesi sabahi is yerine gittigimde, odanin kokan halilari sebebiyle odayi havalandirmaya birakinca, elime defter ve kalemi alip geçtim toplanti odasina.

Ve anlatmaya çalistim Cuma Agaci'ni

Anladigim kadariyla...

Siir gibi...

Evet, belki biraz siirimsi...

Belki de hiçbir edebî türe uymayan bir lisanla...

Iste anladigim kadari ile Cuma Agaci kültürü...

Neden agaç?

Neden cuma?

Ve bunlardan da ötesi...

Gönülden döküldügünce...

Iste Cuma Agaci'nin tohumlarini okuyuculara tasiyan siir kitabi: "CUMA RÜZGÂRI"...